ERSELEHU FULAN
''Bu Hadis'i falanca irsal etti'' veya
''Mürsel olarak nakletti'' manasındadır. Muhaddislerin çok kere Mürsel ile
Munkati' nin arasını ayırmadan isnad'dan Ravi düştüğünü belirtmek üzere kullandıkları
Lafız dır.
İbn Haceri'l-Askalani'nin kaydettiğine göre
Muhaddislerin çoğu isimlerin ıtlak edilmesi halinde Mürsel ile Munkati' nin
ayrı şeyler olduğuna kail olmuşlardır. Ancak bunlardan kullanılan fiilleri
kullanırlarken haber münker olsun, Munkati' olsun ''Erselehu fulanun'' diyerek
nakletmişlerdir. O'na göre bu yüzden Lafızların kullanıldıkları yerleri hesaba
katmayan kişiler, Hadisçilerden çoğunun Mürsel'le Munkati'nin arasını ayırd
etmediklerini ileri sürmüşlerdir. Oysa durum zannettikleri gibi değildir. Bu
konudaki inceliği çok az kimse anlamıştır. (Nushe 29).
Anlaşılıyor ki bazı Muhaddisler bir Ravi'nin,
senedinde irsal yapması halinde irsal'in sened'in başında mı ortasında veya
sonunda mı olduğunu hesaba katmaksızın ''Erselehu fulanun '' demişlerdir. Oysa irsal, mutlak ma'na da bir Ravi'nin
sened'de atlanarak isnad'ın üstündekine bağlanması bile olsa, Hadis ıstılahları
yerleşince Tabiin'in sened'in başındaki sahabiyi atlamasına denmiştir. Bu
durumda irsal'e rivayet edilen Hadis Mürsel olur. Halbuki sened'in ortasında
veya sonunda Ravi atlaması inkıta; böyle rivayet edilen Hadis Munkati' dir. O
halde Mürsel ile Munkati' nin arasını ayırmak bakımından irsal'in yapıldığı
yere dikkat etmek gerekir.